30 Nisan 2012 Pazartesi

BDE YAZILIMI ÖRNEKLERİ VE DEĞERLENDİRME


·        Bire-bir Eğitim Programı:


       Bu sunu, öğrencilerin yanlarında öğretmen olmadan kendi başlarına konuyu kavramaları için hazırlanmıştır. Konu anlatımı bittiğinde anlatılan konuya dair değerlendirme soruları sorulmaktadır.

DEĞERLENDİRME:

1.  Hedefe uygunluk: Sunu öğrenciye meslekler konusunu öğretmek için hazırlanmıştır ve hedefine uygundur.

2.  Kullanıcıya uygunluk: Sunu okul öncesi kurumunda öğretim gören öğrenci için hazırlanmıştır ve kullanıcısına uygundur.

3.  İçerik: Slaydın konusu mesleklerdir. Sunu dil bilgisi kurallarına dikkat edilerek hazırlanmıştır.

4.  Motivasyon: Sunu öğrencinin dikkatini çekecek ve motivasyonunu arttıracak şekilde hazırlanmıştır. Kullanılan renkler ve resimler öğrencinin sunuyu daha ilgili şekilde izlemesini sağlamaktadır.

5.  Etkileşim: Anlatılan konu öğrencinin normal hayatında da işine yarayabilecek bir konudur. Öğrenci tıklamalarla uygulama yapabilmektedir.

6.  Geri bildirim: Slaytta öğrencinin verdiği cevaba göre geri bildirimde bulunulmaktadır. Öğrenci yanlış cevap verdiği soruya tekrar dönüp bakabilmektedir.

7.  Kontrol panelleri: Sunuda yeteri kadar kontrol paneli bulunmamaktadır. Öğrenci yanlış cevap verdiğinde konu anlatımına gidip konuyu tekrar edebileceği kontrol paneli yoktur. Ayrıca öğrencinin, kontrol panellerinin dışında tıklamalarla diğer sayfalara geçebilmesi de söz konusudur. Bu da öğrencinin slaydı sayfa sırasına göre takip etmesine engel olan bir durumdur.

Yapılan değerlendirme sonucunda, oyunun öğrenciye meslekleri öğretecek düzeyde olduğunu ancak oyunda bir takım eksikliklerinin yer aldığını görmekteyiz.



·        Alıştırma ve Uygulama Programları:


Oyunda Türkiye’nin il sınırları gösterilip, hangi il olduğu söylenmeden öğrenciden bu illerden birini seçmesi istenmektedir. Öğrenci istediği şehri seçer ve verilen şıklar yardımıyla seçtiği şehrin hangi şehir olduğunu tahmin etmeye çalışır.   
DEĞERLENDİRME


1.  Hedefe uygunluk: Oyunun hedefi öğrenciye şehirlerin yerlerini öğretmektir. Oyun hedefine uygundur.

2.  Kullanıcıya uygunluk: Oyun ilköğretim öğrencileri için hazırlanmıştır ve kullanıcıya uygundur.

3.  İçerik: Oyun dil bilgisi kurallarına uygun olarak hazırlanmıştır.

4.  Motivasyon: Öğrencinin verdiği cevaplara göre puanının ve başarı yüzdesinin gösterilmesi öğrencinin motivasyonunu arttırmaktadır. Aynı zamanda öğrencinin verdiği her yanlış cevapta puanından 2 puan silinmesi de öğrencinin oyunu daha dikkatli oynamasını sağlamaktadır.

5.  Etkileşim: Öğrenci, oyuna başlarken oyunu nasıl oynayacağına dair bilgilendirmektedir. Oyun, öğrencinin günlük hayatta da işine yarayabilecek bir konu seçilerek hazırlanmıştır.

6.  Geri bildirim: Oyunda yer alan karakter öğrencinin verdiği doğru veya yanlış cevaba göre geri bildirimde bulunmaktadır.

7.  Kontrol panelleri: Öğrenci yeterli derecedeki kontrol panelleri sayesinde oyunu sorunsun bir şekilde oynayabilmektedir.

Değerlendirme sonucunda bu oyunun alıştırma ve uygulama programı olarak ilköğretim öğrencisine uygun, hem eğlendirici hem öğretici bir oyun olduğunu görmekteyiz.



·         Benzeşim Programları (simülasyon):


       Bu oyunda öğrenciden kitapları birbirine sürterek meydana gelen değişimi gözlemlemesi istenmektedir. Öğrenci iki kitabı birbirine sürtünce ısının arttığını benzetim yoluyla öğrenmektedir.

DEĞERLENDİRME:


1.  Hedefe uygunluk: Oyunun hedefi öğrenciye sürtünmeyle meydana gelen ısı artışını göstermektir. Oyun hedefine uygundur.

2.  Kullanıcıya uygunluk: Oyun ilköğretim öğrencilerine uygun olarak hazırlanmıştır.

3.  İçerik: Oyunun içeriği fen bilgisi dersinin sürtünme konusudur.

4.  Motivasyon: Oyun öğrencinin dikkatini çekecek ve motivasyonunu arttıracak düzeydedir.

5.  Etkileşim: Öğrenci-oyun etkileşimi yeterli düzeydedir.

6.  Geri bildirim: Oyun öğrenciye geri bildirimde bulunmaktadır.

7.  Kontrol panelleri: Oyunda öğrenciyi yönlendirecek şekilde yeteri kadar kontrol paneli bulunmaktadır.

Değerlendirme sonucunda bu benzeşim programının öğrenciye konuyu iyi şekilde kavratacağını görmekteyiz.



·         Eğitsel Oyunlar:


  Bu oyunda, belirtilen matematik işlemini verilen süre içinde öğrencinin doğru şekilde tamamlaması istenmektedir.

DEĞERLENDİRME:

1.  Hedefe uygunluk: Oyunun hedefi, öğrenciye belirli bir süre vererek, matematik işlemlerini hızlı şekilde yapmasını sağlamaktır. Oyun hedefine uygundur.

2.  Kullanıcıya uygunluk: Oyun okul öncesi veya ilköğretim 1. Sınıf öğrencisine uygun olarak hazırlanmıştır.

3.  İçerik: Oyunun içeriği matematik işlemleridir.

4.  Motivasyon: Oyundaki puanlandırma sistemiyle birlikte öğrencinin motivasyonunun artması sağlanmıştır. Ayrıca oyun, öğrencinin aldığı puana göre bir sonraki seviyeye geçmektedir. Bu da öğrencinin oyunu daha dikkatli bir şekilde oynamasını sağlamaktadır.

5.  Etkileşim: Öğrenci tıklamalarla yeterince uygulama yapabilmektedir.

6.  Geri bildirim: Oyunda yer alan bebek öğrencinin verdiği cevaplara göre geri bildirimde bulunmaktadır.

7.  Kontrol panelleri: Öğrenciyi yönlendirecek düzeyde kontrol panelleri bulunmaktadır. Ancak öğrencinin, cevabını yanlış verdiği soruya tekrar dönebilmesini sağlayan kontrol paneli bulunmamaktadır.

Değerlendirme sonucunda, oyunun öğrenci açısından faydalı bir eğitsel oyun olduğunu görmekteyiz.

·         Problem Çözme Programları:


Bu oyunda öğrenciye Türkçe dersinden 20 soru verilmiştir ve 20 dakika içinde soruları çözmesi istenmektedir.

DEĞERLENDİRME:

1.  Hedefe uygunluk: Oyunun hedefi Türkçe dersinden sorular sorarak öğrencinin konuyu kavramasını sağlamaktır. Oyun hedefine uygundur.

2.  Kullanıcıya uygunluk: Oyun ilköğretim 2.sınıf öğrencilerine uygun olarak hazırlanmıştır.

3.  İçerik: Oyunun içeriği Türkçe dersinden değişik konulara ait sorulardır.

4.  Motivasyon: Oyunun 20 dakika içerisinde oynanacak olması öğrencinin motivasyonunu arttırmaktadır. Ancak oyunda öğrencinin dikkatini çekecek şekilde renkler ve resimler bulunmamaktadır.

5.  Etkileşim: Öğrenci tıklamalarla yeteri kadar uygulama yapabilmektedir.

6.  Geri bildirim: Oyun sonunda öğrencinin kaç doğru, kaç yanlış cevap verdiği, oyuna katılan kişiler arasında kaçıncı olduğu belirtilmektedir. Ayrıca öğrenci verdiği cevaplara göre oyunu tekrar gözlemleyebilmekte, cevabını yanlış verdiği soruyu tekrar inceleyebilmektedir.

7.  Kontrol panelleri: Oyundaki kontrol panelleri yeterlidir.

Değerlendirme sonucunda oyunun, öğrencinin oyunda verilen soruları çözerek kendini iyi şekilde değerlendirebileceği bir oyun olduğunu görmekteyiz.


10 Nisan 2012 Salı

OKULÖNCESİ EĞİTİMDE BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİMİN ROLÜ

     Okul öncesi, insan gelişiminin en hızlı olduğu yılları kapsayan eğitim dönemidir. Bu eğitimin önemi günden güne daha iyi anlaşılmakta ve okul öncesine verilen değer gitgide artmaktadır. Bu da okul öncesi eğitimin daha kaliteli hale gelmesini sağlamaktadır. İşte tam bu nokta da bilgisayar destekli eğitim devreye girer.Bilgisayar destekli eğitim gerek görsellik, gerekse çocukların teknolojiye karşı ilgilerinin sayesinde geleneksel eğitime göre çok daha verimli olmaktadır. Yapılan araştırmalar da bunu destekler niteliktedir. 

Araştırma Örneği:
Araştırmayı Yapanlar: Ahmet Ömer KAÇAR, Nurettin DOĞAN
Tarih: 31 Ocak-2 Şubat 2007
Amaç: Okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden altı yaş çocuklarına sayı ve şekil kavramlarını kazandırmada Bilgisayar Destekli Eğitim(BDE) ve Geleneksel Eğitim(GE) yöntemlerinin etkililiğini karşılaştırmak, bu konudaki bilgisayar destekli eğitimin rolünü saptamak.
Yapılan yer: Afyonkarahisar İli Merkez İlçesi, İlköğretim Okullarında anasınıfına devam eden altı yaş çocuklarına BDE ve GE yöntemiyle geometrik şekil ve sayı kavramı eğitimi verilerek BDE’nin bu konudaki rolü araştırılmıştır. Araştırmaya iki ilköğretim okulundan 38’i erkek ve 42’si kız olmak üzere toplam 80 çocuk katılmıştır. 
Yapılış şekli: Çocuklar bir deney ve bir kontrol grubuna ayrılmışlardır. Deney grubuna BDE, kontrol grubuna da GE yöntemi ile sayı ve şekil kavramı  eğitimi verilmiştir. Eğitimden önce ve sonra “Geometrik Şekil Kavram Formu”(GŞKF) ve “Piaget’in Sayı Korunumu Testi”(PSKT) ön test ve son test olarak uygulanmış, araştırma kapsamındaki çocuklara da bilgisayarla ilgili görüşlerini belirlemek amacıyla “Çocukla Görüşme Formu” ve ailelerine de “Veli Anket Formu” uygulanmıştır. GŞKF sonuçları istatistiksel olarak değerlendirildiğinde; BDE ile GE yönteminin kullanıldığı grupların şekil kavrama düzeyleri arasında eğitim öncesinden sonrasına anlamlı bir farklılık olduğu bulunmuştur. BDE yöntemi ile eğitim alan grup, GE yöntemi ile eğitim alan gruba göre daha başarılı olmuştur. PSKT’in tüm sayfalarını kapsayan toplam puanlar istatistiksel olarak değerlendirildiğinde; BDE ve GE alan gruplar arasında anlamlı bir farklılık bulunmuştur.
Araştırma Sonucu: BDE yöntemi ile eğitim alan grup, GE yöntemi ile eğitim alan gruba göre daha başarılı olmuştur. Araştırma kapsamındaki çocukların velilerine uygulanan anket sonucunda, ailelerin büyük çoğunluğunun çocuklarının okul öncesi eğitim kurumlarında BDE almasının gerekli olduğu görüşünü ileri sürmüşlerdir.
   
     Bu araştırma örneği, bilgisayar destekli eğitimin önemini çok iyi şekilde ortaya koymaktadır. Araştırma, normal gelişim gösteren, sağlıklı ve aynı sosyo-ekonomik düzeydeki çocuklara uygulanmış, böylece aynı şartlar altında yetişen çocuklar üzerinde araştırma yapılarak farklılıklardan doğabilecek sonuçların önüne geçilmiştir. Aynı zamanda kız ve erkek çocukların eşit sayıda seçilmesine de özen gösterilmiş ve böylece her grubun eşit şartlar altında olması sağlanmıştır.
     Bilgisayar destekli eğitimle ilgili görüşlerini belirlemek için anne babalara da anket formu uygulanmış. Bu da, yapılan araştırmada beğendiğim veri toplama yöntemlerinden biri. Çünkü bir çocuğu en iyi anne babası tanır ve bilgisayar destekli eğitimin çocuğu için gerekli olup olmadığına en iyi şekilde karar verebilir.
    Sonuç olarak bilgisayar destekli eğitimin önemi apaçık ortadadır. Teknolojinin nimetlerinden faydalanmak adına ana okullarında bilgisayar sayısını artırıp çocukların daha iyi eğitim almalarını sağlamalıyız...

1 Nisan 2012 Pazar

Diyetler “out” doğru beslenme “in”


Dr. Kuşhan’ın kliniğinde hayatını kaybeden Dila Kurt ve yıllarca sürdürdüğü yanlış diyetlerin kurbanı olan Leyla Akçağlılar...
Arka arkaya gazete manşetlerinde yer alan bu iki olay benim yıllardır verdiğim mesajı pekiştirdi: Esas olan doğru beslenme kurallarını öğrenmektir. Doğru beslenip, egzersiz yaparak kilo verebilir, kilonuzu rahatlıkla koruyabilirsiniz. Fazla kiloları vermek için tabii ki başta kalorisi kısıtlanmış bir beslenme programına girmek şart. Ama ayda 4-5 kilodan fazla kaybediyorsanız frene basın! Çok hızlı gidiyorsunuz!
Kilonuzu korumak için önerilerSürekli diyet psikolojisi içinde olmadan kilonuzu korumak için işte önerilerim:
Yiyeceklerden zevk alın: Yaşam zaten birçok sorunla dolu. Bir de yediklerinizden dolayı kendinizi sürekli suçlu hissedip cezalandırmaya çalışmayın. Bu tür negatif düşüncelerin sağlığınız üzerinde yediklerinizden daha ters etkileri olacaktır.
Tek tip beslenmeyin: Hep aynı gıdalara yönelirseniz, vücudunuz birçok değerli besinin eksikliğini çekecektir. Kof beslenme kilo sorununa yol açar. Yiyeceklerinizi çok çeşitli olmasına özen gösterin.
Japonların felsefesini uygulayın: Sofradan hafif kalkın. Bir şeylere daha yer olmalı hep, ama o boşluğu tıka basa doldurmaya çalışmayın.
Yavaş yiyin: Bu yiyeceklerin gerçek tadını almanızı ve daha az yemenizi sağlar. Üstelik sindirim sistemi sorunlarını da hafifletir.
Kalorisi düşük ama büyük hacim kaplayan yiyecekleri tercih edin: Özelikle de çok aç olup yiyeceklere saldırıya geçmeye hazırlandığınızda! Mide hacim reseptörleriyle çevirilidir. Mide dolduğunda bu sinirler aracılığıyla beynimize iletilir ve ‘doydun, dur’ komutu alırız. Bu komutu erken alabilmenin yolu hacim kaplayan yiyeceklerdir. Bu amaçla kullanabileceğiniz yiyeceklere örnek mi? Salatalar, yağsız çorbalar, marul yaprakları, kereviz sapları, salatalık, domates.
Serbest öğün kullanın: Haftada bir öğün kahvaltı-öğlen veya akşam yemeğini seçin. İsterdiğiniz yiyecekleri yiyin. Canınız o hafta bol çikolata soslu bir brownie mi çekiyor? Serbest öğünde afiyetle yiyin. Uzun süredir mantı mı yemediniz? Tamam, serbest öğünü bu hafta mantı için kullanın.
Hareket edin: Ben koşu bandında haftada en az 4 kez 40 dakika yürüyorum. Dikkatli yiyip, haftada 1 serbest öğün kullanıp bu kadar yürüyüş yaptığımda kilomu koruyabildiğimi saptadım. Her insan farklıdır. Kendinizi iyi gözlemleyin. Kaç kez yürüyüş veya bir başka egzersizi yapınca daha rahat kilo koruduğunuzu belirleyin, her hafta bu rakamı tutturun.

Yağmur Suyunun birçok faydası olduğunu biliyor musunuz????


Yağmur genellikle, sıkıntı ve üzüntünün anlamdaşıdır. Kuşkusuz, eğer yağmurun yağışını camların gerisinden İzleyecek olursanız, ne üzgün ne ağlamaklı bir man­zaradır bu! Ama ona nankörlük de et­meyin, yaşam için kaçınılmaz olduğu gibi, güzelliğinizin yararına kullanabileceğiniz bir çok özellikleri de bünyesinde sakla­maktadır. Şu halde gökten gelen bu suyun yararlarından en yüksek derecede yarar­lanmaya bakın. Yüzünüzü bol bol ona doğru kaldırın. Bunu romantizmden değil, yararlarını karşılayabilmek için yapacaksınız. Tabii ki maksat nezle olmak da değildir. İyi bir yağmurluk, eğer soğuksa yün çoraplarla kalın botlar giyin ve saç­larınızı iyice koruyun. Yazın, kırda ve deniz kenarında fırtınalı yağmurlarda kalırsanız saçlarınızı açık bırakın: yağmur saçlara çok yararlıdır.
Yağmurun Yüzünüz Üzerinde Etkisi
• Yağmur burnunuzu, yanaklarınızı, bütün yüzünüzü kamçılar ve bedavadan iyi bir püskürtücü gibi etki eder.
• Dahası, aktif ilkeler bakımından zengin­dir. Kimi durumlarda olduğu gibi, yalnızca imbikten çıkma bir çeşit arı su değil, kimyasal olarak saf bir sudur da. Gerçekte bir fırtına patlak verdiği zaman, havanın üst tabakalarında oksijen ve azot arasında kimyasal bir birleşme gerektiren bir elektrik boşaltımı meydana gelir. Bu üç maddenin birleşimi amonyaklı ve güherçileli gazlar oluşturur. Saf su damlası düştüğü zaman, kendisi de elektrikle yoğunlaşmıştır. Daha sonra amonyaklı ve potasyum nitratlı maddeleri eriterek bu gaz tabakalarını geçer; bir bölümü, 1 litre suda 2 mg. amonyaklı azot ve 2/3 mg. potasyum nitratlı azot gerektirir. Belki de bu yüzdenin çok yüksek olmadığını düşünüyorsunuzdur. Ama derinizin özenle bakımını yapma­nız için fazlasıyla yeterlidir.
•Yağmur suyundan en fazla yararı sağlamak için yağmur dinip eve döndüğünüzde yü­zünüzü hemen temizleyin.
•Atmosferdeki elektrik akımının havada bir iyonlaşma meydana getirdiğini unutmayın. Bu fırtına süresince de, ondan sonra da deri üzerine etki eder.

28 Mart 2012 Çarşamba


 
Beğenerek izlediğim bu videoyu sizinle de paylaşmak istedim...                      

Eğitimde Kökten Değişim: 4+4+4 Sistemi

   Türkiye 'de eğitimin çok da kaliteli olmadığını biliyoruz.Eğitimde değişim yapılması gerektiği apaçık ortada. Ancak bu yeni eğitim sisteminin ne kadar faydalı olacağını zaman gösterecek.Çünkü yeni eğitim sisteminin olumlu yönlerinin dışında olumsuz yönlerinin de olduğunu düşünüyorum. Mesela zorunlu eğitimin 12 yıla çıkacağı söyleniyor. Türkiye de zaten sınıflar kalabalık ve yetersiz. Lise zorunlu olduğu zaman okula gelen öğrenci sayısı artacak ve sınıflar daha da kalabalık hale gelecek. Zaten yetersiz olan eğitim materyalleri iyice yetersiz hale gelecek. Bu durumun olmaması için yeni okulların açılması ve var olan okulların geliştirilmesi gerekecek. Türkiye şartlarında bu ne kadar gerçekleştirilebilir orası malum...
   Olumlu gördüğüm değişimden biri, öğrencilerin 4.sınıftan itibaren kendi yeteneklerine göre mesleki eğitime yönlendirilecek olması . Bunun çok yararlı olacağını ve Türkiye'deki iş kalitesini arttıracağını düşünüyorum. Bu sayede eğitim daha kaliteli hale gelecek.Çünkü öğretmen olmak isteyen herkes öğretmen olamayacak, eğer bu konuda yeteneği varsa olabilecek. Böylece öğrencilerinde daha kaliteli bir eğitim alması sağlanacak.
   Yeni sistemde bunlar gibi birçok değişim söz konusu. Bu değişimler hakkında herkes farklı şeyler düşünüyor. Yeni sistemin Türkiye'ye katkı sağlayıp sağlamayacağını zamanla göreceğiz. Umarım geçen zaman içerisinde mağdurluğuna şahit olmayız...

CUMHURİYET



      Turgut Özakman'ın "Cumhuriyet" adlı kitabı "Türkiye Üçlemesi" nin üçüncü kitabı (birinci;Diriliş ikinci;Şu Çılgın Türkler)
      Kitap, milli mücadele ile başlayıp cumhuriyetin ilanına kadar olan dönemi anlatmakta. Turgut Özakman bu dönemi cumhuriyetçiler ve yeniliğe karşı çıkan guruplar olarak, kendi görüşlerine göre anlatmış. Bu yüzden kitapta bir eleştiri havası da var. Ben tarihi kitaplara yazarların kendi görüşlerini aktarmalarını doğru bulmuyorum. Tarihi kitapların öğretici ve objektif olması gerektiğini düşünüyorum.
      Yazar, kitapta geçen dönemdeki  olayları roman türünde, akıcı ve sade bir dille anlatmış. Bu da kitabın sürükleyici olmasını sağlıyor. Ben kitabı sıkılmadan ve merakla okudum.Çünkü kitap o dönemin bilinmeyen yönlerini de ortaya çıkarmış ve tarihi olayları okuyucuyu sıkmayacak şekilde anlatmış.
      Olaylarda adı geçen tarihi şahısların resimlerinin kitapta yer almasıyla, kitabın daha ilgi çekici hale geldiğini düşünüyorum. Ayrıca kitabın sonunda yer alan "Dipnotlar,Açıklamalar" bölümü de yazarın faydalandığı kaynaklara yer veriyor ve bazı bölümlere dair açıklamalarda bulunuyor.Bu bölüm olayları daha iyi kavramamı sağladı. Kısacası  "Cumhuriyet"i okumanızı tavsiye ederim.